Mantık dersine giren profesör, öğrencilerin “Mantıklı olmak bize ne kazandırır?
Mantık bize ne öğretir?” sorusuna bir anekdot üzerinden cevap vermeyi seçer.
İşte o profesörün anlattığı anekdot ve mantığın bize öğrettikleri…
Öğrenciler o yılın ders programlarında yeni bir ders olduğunu farkederler.
Dersin adı Mantıktır ve derse yaşlıca bir profesör girecektir.
Nihayet, ilk mantık dersi başlar.
Çocuklardan biri söz hakkı isteyerek:
Sayın profesör, mantık bize ne öğretir?
Lütfen her şeyden önce bunu anlatır mısınız, ricasında bulunur.
Profesör, kendisine merak ve şüpheyle bakan talebelerine:
Mantık dersinin insanların düşüncesine yaptığı etkiyi açıklamak biraz güçtür.
Onun için bunu sizlere bir örnekle açıklamak istiyorum der.
Farz edin ki, maden ocağından iki insan çıkıyor:
Birisinin üzeri tertemiz, diğerininki ise kömür karası içinde…
Bunlardan hangisinin yıkanması lâzımdır?
Öğrenciler, hiç tereddüt etmeden:
Elbette, kirlisi! diye cevap verirler.
Profesör, tebessüm ederek:
İşte evlâtlarım, der…
Mantık bu soruya cevap vermeden önce şunu sorar:
Nasıl olur da bir maden ocağından çıkan iki kişiden
birinin üzeri tertemiz iken diğerininki kirli olabiliyor?”